➤ Yazarlar

Kitabın okurla ilişkisini koparan yaratıcı yöntemler

Uzunca bir süredir dergi ve kitaplarla okur arasına konan engelleri büyütmek için amansız bir mücadele veriliyor. Son olarak posta ve kargo fiyatlarına yapılan zamlarla hedefe bir adım daha yaklaşılmış oldu.

Önce kâğıt fiyatlarına getirilen ticari standartlar dolayısıyla ve ülke sınırlarındaki üretimin sone ermesiyle oluşan ithalat zorunluluğu üretim piramidinin el altında yer alan tabakayla okur arasında kurulmuş bağlara ilk neşteri vurdu. Böylece kitap yayımlama sürecinin mali kaynak süreciyle ilişkisi de pekişmiş olacaktı.

Sonra küçük işletmelerin yaşayamaz hale gelmesiyle matbaa maliyetleri de belli standartlara çekildi. Bu konunun denetlenebilir hale gelmesi pek çok kesimi sevindirdiyse de maliyetlerle ilgili sürecin daha sıkıntılı hale geleceği pek de düşünülmemişti. Çünkü hâlâ kitap maliyetleriyle satışı arasında bir uçurum vardı ve finans gücü yüksek üreticinin bu konuda sorun yaşayan üreticiyle arasındaki uçurumu büyütmek iyi bir şeymiş gibi görünüyordu. Konunun kitap olduğu ve kapital açısından sermayeyi korumak dışında bir ayrıntının önemsenmediği yine unutulmuştu.

Ardından kitaplarla ilgili en büyük sorunun aslında onları insanlara ulaştıran süreçte düğümlendiği fark edildi. Kitap bir şekilde basılsa bile, aslında okura ulaşmadıktan sonra bir zararı olmayacaktı. Ama bu nasıl mümkün olabilirdi? Sabah erken uyanan bu kitapları alıp insanlara ulaştırmamalıydı öncelikle. Bunun bir yolu bulunmalıydı. Öncelikle işletme olmayan yapıların bu işi yapmalarının önüne yasal ve finansal engeller konulabilirdi. Böylece hem küçük işletmelerden kurtulmak mümkün olacaktı hem de bu alanın da kontrol altına alınması sağlanabilirdi. Sonrası malum. Dağıtım noktalarının yavaş yavaş tekelleşmesiyle belli bir sayının altında satılan kitapları ve dergileri dağıtım noktaları almamaya başladı. Yayıncı, matbaa, dağıtım ve satış noktaları arasındaki tüm ilişki satış ve finans ilişkisine göre düzenlenince piramidin bir üst basamağı da tamamen elenmiş oldu. Bu vesileyle yazar ve şairlerin tek başına kitap yayımladıkları, dolayısıyla kendi okurlarıyla iletişim kurarak var olma mücadelesi vermelerinin de önüne geçilmiş oldu.

Yine de sorunlar bitmiyordu. Çünkü etkinlikler ve imza günleri aracılığıyla kitaplar ve okur arasındaki bağı onaracak çalışmalardan medet umanlar belli başlı sonuçlar alabiliyorlardı. Buranın da çözümlenmesi şarttı. Okullar belli kurumsal dinamiklere, kültür merkezleri de kişisel ilişkilere bağlanınca burası da sorun olmaktan çıktı. Kültür merkezi anlamında kişisel girişim düzeyinde kalan yapıların da yüksek vergilere dayanabilme olanağı bulamayacağına göre endişelenmenin gereği kalmamıştı.

Son bir kale vardı ama. Yayınevleri ve dergiler dayanışma modelinin öneminin hâlâ farkındaydı. Bu yüzden özellikle sürdürüm yani abonelik çalışmalarından hiç vazgeçmemişlerdi. Hatta iş öyle bir noktaya gelmişti ki pek çok dergi ve yayınevi okurla birebir ilişkilerini iletişim olanaklarının da artmasıyla bu alana kaydırmıştı. Burası da çözümlenirse geriye bir sorun kalamayacaktı muhtemelen.

Önce özel kargoların fiyatları fahiş denilebilecek bir seviyeye çekildi. Dolayısıyla kitabın maliyetiyle eşitlenen kargo maliyeti zamanla kargonun lehine bir seviyeye ulaştı. Artık bir kitabı kargoyla edinmek imkansızdı. Tabi bu süreçlerden yine büyük hacimli satıcılar etkilenmemeliydi. Bu yüzden büyük hacimli satış yapan bir dağıtım noktasıyla küçük bir satıcının arasındaki kargo maliyet farkı on katı gibi bir seviyeye çekildi. Son kale ise devletin posta ve kargo kurumuydu. Oranın da fiyatları yükseltmesiyle son hamle de başarıyla gerçekleşmiş oldu.

Artık hacimli bir çalışmanız yoksa kitap basmanız imkânsız. Bassanız dağıtamazsınız. Dağıtsanız parasını toplayamazsınız. Etkinlik yapmanız ilişkilerinize bağlı. Fuarlar deseniz cabası. Kitabınızı yayınevinden almak isteyen bile ‘bilmem ne nokta kom’ üzerinden almak zorunda. Çünkü sizin kargo anlaşmanız bile yetmez kitabı satmanıza. Dayanışma ruhu her zamankinden daha güçlü belirmezse tekel algısı ‘parası olmayan kitap okumasın’ şiarını hepimize ezberletecek. Öyle ya, bugün parası olmayanın herhangi bir olanağa ulaşamaması artık kimseye garip gelmiyorsa kitap okuma sürecinin maliyetle ilişkisini çok daha hızlı içselleştirebiliriz.

icemdogru@gmail.com

➤ Yazarın Son Yazıları

➤ Son Yazılar

Welcome Back!

Login to your account below

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Add New Playlist

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?