Son yaşadığımız ve 10 ilimizi neredeyse yerle bir eden deprem elbette ki bir doğa olayı. Bu özelliğiyle baktığımızda bir nevi tekrar eden bir kader. Ama az çok ne zaman gerçekleşeceğini bildiğimiz bir kader. Zaten bilim insanları da bunun gerçekleşeceği konusunda çokça uyarı yaptı. Ama işte bu uyarılara kulak tıkamak ve önlem almamak da kaderin bir parçası olsa gerek. Ayrıca bu kaderin başka boyutları da var.
Mesela dükkanı, iş yeri küçük gelen, dar gelen bir vatandaş, mekanının alanını genişletmek için binanın kolonlarını kesmiş. Bina da doğal olarak depremde yıkılmış çok sayıda insana mezar olmuş. Hatta belki de bu binanın yıkılması için yaşananlardan çok daha küçük bir sallantı bile yetecekti. Kadere bak sen.
Ya da bir müteahhit, kazanacağı paranın yetmeyeceğini düşündüğü için malzemeden çalmış, ince demir, deniz kumu kullanmış ve bina da depremde bırakın yıkılmayı tuzla buz olmuş. Onlarca insan da bu binada ya ölmüş ya sakat kalmış ya da enkaz altından sayısız travmayla çıkmış. Kadere bak sen…
Sayısız uyarıya rağmen fay hattının geçtiği yere hatta tam üstüne yapılan binalara ne demeli? Yapılan uyarıları rant uğruna dinlemeyenler nedeniyle enkaz yığınına dönerek binlerce insana mezar olan binalar. Kadere bak sen…
Peki ya imar affı? Birilerinin mitinglerde müjde olarak, sorunların çözümü diye sunduğu imar affı. Deprem ülkesinde rantı arttırmak için ortaya konulan muhteşem irade. Kim bilir kaç cana mal oldu. Kadere bak sen…
Sadece depremde mi? Ya dere yataklarının hemen yanı başına yapılan binalar. Göz göre göre gelen sel felaketlerinde yitirdiğimiz canlar. Kadere bak sen…
Tüm bunlara baktığımda öyle bir kader ülkesiyiz ki kaderden ölüyoruz. Bazen de fıtrattan ölüyoruz ama illa ki bir şekilde hem de toplu halde ölüyoruz. Aslında bu kader ya da fıtrat olaylarında yaşanacakların önüne geçmek, on binlerce insanı toprağa vermemek, yüz binlerce insanın yaralanmasını, sakat kalmasını ya da evsiz kalmasını önlemek elimizde ama işte o da herhalde başka bir kader olacak ki, bir türlü beceremiyoruz. Kaderin insan eliyle belirlenmediği bir ülkeye kavuşmak dileğiyle şimdilik hoşça kalın.