Aslıhan Tüylüoğlu
Doğa karşısında zayıf olduğumuzu.
İnsanın doğaya karşı savaşta aklı ve bilimi tek savunma olarak işlettiğini ama bizim akıl ve bilimden iyice kopulmuş olduğumuzu.
Devletin (aslında onu her fırsatta parçalayan iktidarın) güçsüzlüğünü.
Aslında devletleşen iktidarın halkı için var olmadığını, hâlâ halkından kendisi için susmasını, ölmesini, yaşamasını beklediğini.
Üçüncü günden sonra sahaya inen muktedirin tehdit etmekten başka yapacak bir şeyi olmadığını.
Devlet kurumlarının iktidarın sopası olarak bize doğrultulduğunu.
Bir şey yapmak yerine susturmanın daha acil işletildiğini.
Enkazdan çıkan vatandaşların, yakınlarını ve her şeylerini yitirmiş insanların, yaşadıkları acı sonucu en ufak serzenişine bile tahammül edilmediğini. Kader planının yine mağdur halkın önüne sürüldüğünü.
İsyan değil tevekkül beklendiğini.
Yandaş medyanın güneşi balçıkla sıvama uğraşını.
Halkın iktidara ve onun işlettiği kurumlara güvenmediğini. Kendini kendi STK’larıyla sağaltmaya giriştiğini
Poz vermekten başka bir şey düşünmeyen bakanlarımız olduğunu. Nedense hepsinin mavi gömlek kravatsız takım ile görüntü verdiğini ve sakallarının bir gecede uzadığını.
AFAD’ın sadece bir kısaltma olduğunu, iyi yönetilmediğimizi.
Her şeye rağmen bütün halkın birlik olup acıyı paylaştığını dayanışma için ayrı bir şekilde örgütlendiğini.
20 yıl ülkeyi yönetmiş bir partinin Asrın liderinden Asrın felaketine vardığını.
Bizi ekonomik ve sosyal olarak daha da zor günlerin beklediğini.
En kıymetli 72 saatte organize olamamış hükümetin enkazları hızla kaldırıp işledikleri cinayetlerin delillerini karartıp yıkıldığımızı unutturmanın çalışkanlığını yaptığını.
Etüt falan yapmadan hızla bina yapmayı taahhüt ederek aslında hiçbir ders almadıklarını.
Yirmi senedir inşaat yapıp aslında onu bile yapamadıklarını….vd
Aslında hepimiz enkazın altında kaldık. Bağırdık duyan olmadı. Şimdi ne yapıp edip buradan çıkmalıyız. Bir enkaza çevirdikleri devletimizi geri alıp onarmalıyız. Birbirimize yardım edip birleşmeliyiz. Soyguncuların, yalancıların, insana kıymet vermeyenlerin elinden asıl sahibi olduğumuz devletimizi alıp kendi yaramızı sarmalıyız. Deprem bizi yıllardır bölüp parçalayanlara rağmen birleştirdi. Daha da kenetlenmeli insan olma ortak paydasında ve insanca yaşama istencinde buluşmalıyız.