Hepimizin gelecek kaygısı yaşadığı bu dönemde yemek yeme eylemi güvendeymiş hissi yaratabilir. Ancak bu süreçte ihtiyacımız olan şey diyet yapmak değil, besinlerle ve bedenimizde daha güvenli bir ilişki kurmak ve normal bir rutinde ilerlemek. Çünkü beslenmenizde yaptığınız hatalar da ruh halinizi olumsuz etkileyebilir. Psikolojik olarak kendinizi daha iyi hissetmek için beslenmenizde dikkat edebileceğiniz birkaç öneri…
-Tükettiğimiz besinler vücudumuza enerji sağlamakla kalmaz aynı zamanda nasıl hissettiğimizi de etkiler. Bu yüzden beslenmenizde işlenmiş ve yüksek miktarda şeker içeren besinleri azaltıp, yerine fermente besinleri eklemek hem fiziksel hem de ruh sağlığınızı iyileştirmeniz açısından önemlidir.
D VİTAMİNİ ÇOK ÖNEMLİ
-Yorucu geçen bir günün sonunda çikolatalı tatlılar, kalorisi yüksek besinler kendinizi iyi hissettirebilir ancak kan şekerindeki ani değişimler, anlık olarak iyi hissettirse de daha sonra daha sert düşüşlere sebep olabilir. Taze meyve ve sebzelerden gelen vitaminler hem beden hem de ruh sağlığınız için daha iyi alternatif olacaktır. Günde 1-2 porsiyon meyve yemeye özen gösterin, her gün bir öğününüzü sebzelere ayırın.
-Birçok araştırmaya göre omega-3 oranı düşük olan kişilerde kaygı bozukluğu ve depresyon görülme oranının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Beslenmenizde omega-3’den zengin balık, ceviz, keten tohumu gibi besinlere daha çok yer vermeye çalışın.
-D vitamini seviyenizi mutlaka kontrol ettirin. Eksikliklerinde beyinde üretilen ve ruh halimizi etkileyen serotonin hormonu seviyelerinde azalma meydana gelir ve depresyon görülme ihtimali artar. Güneş ışınları, somon, tuna, sardalya gibi yağlı balıklar ve yumurta iyi birer D vitamini kaynağıdır.
B12 VİTAMİNİNE DİKKAT!
-Beslenmenizde kefir, yoğurt, lahana turşusu gibi besinlere yer vermeye özen gösterin. Çünkü uyku, iştah, ruh hali gibi durumları düzenleyen serotonin hormonu sindirim kanalında üretilmektedir. Yani sindirim sistemimizin sadece tükettiğimiz besinleri sindirmekle kalmayıp, aynı zamanda ruh halimizin düzenlenmesinde de önemli görevleri vardır. Probiyotikler bu konuda en güzel alternatiflerden biridir.
-B12 vitamini yetersizliği olan kişilerde depresyon görülme riski neredeyse iki kat daha fazladır. Ciğer, kırmızı et, yumurta, balık, süt ve süt ürünleri en zengin B12 kaynaklarındandır.
-Yağda çözünen ve bir antioksidan olan E vitamininin de depresyonla savaşan vitaminler arasında olduğu bilinmektedir. Fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, ay çekirdeği, tam tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler E vitamininden zengin besinlerdir.
-Öğünlerinizde ceviz, fındık, badem, avokado, kuru incir, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve tam tahıllı ürünlere yer vermeye çalışın. Bu besinlerin içeriğinde yer alan magnezyum vücudunuzun enerji ihtiyacını karşılar ve kendinizi zinde hissetmenizi sağlar.
-Özellikle açık havada yapılan yürüyüşler, müzik dinlemek gibi severek yaptığınız aktiviteler kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.