ANNE JOURDAIN (*)
Longo Maï, Fransa’nın güneyi, Almanya’nın Mecklenburg bölgesi, İsviçre’nin Jura bölgesi, Güney Avusturya ve Batı Ukrayna’daki on kooperatiften oluşan bir ağ haline gelmiş durumda. Çiftliklerdeki tesisler oldukça etkileyici. Topluluğun en değerli varlığı ise 1976 yılında satın aldıkları, Briançonnais bölgesindeki Chantemerle’de bulunan 19. yüzyıldan kalma yün eğirme fabrikası. Bugün turistik tesislerin dar sokaklarında yer kapmak için birbiriyle yarıştığı köy, Serre Chevalier kayak bölgesinde bulunuyor. Kayak pistlerinin eteğinde, telesiyejin altında Guisane Nehri akıyor. Nehrin suları bir kanal aracılığıyla fabrikaya ulaştırılıyor ve bu sayede hidroelektrik enerji üretiliyor. Fabrikada yün yıkanıyor, kurutuluyor, ayıklanıyor, taranıyor, eğriliyor, dokunuyor, katlanıyor, kesiliyor ve dikiliyor.
Tarihi 20. yüzyılın başına kadar uzanan yıkama hattı daha sonra elektrikli hale getirilmiş. Bazı dokuma tezgâhlarının tarihi ise çok daha eskiye dayanıyor. Büyük iplik eğirme makinesi bir Belçika markası, 1970’lerden kalma sarma makineleri ise İtalya’dan gelmiş. Tüm tesise güç veren modern türbinde ise İsviçre kalitesine güvenilmiş. Her işin kendine has bir özelliği var… İplik eğirme işinde, eski yazılıma sahip Alman örgü makinesini kullanmak ustalık ve sabır gerektiriyor. En büyük odadaki tarak makinesine bağlı vakum sistemi ben ziyaret ettiğimde bozuktu. Köpük gibi yün bulutları yere saçılıyordu. Sıklıkla meydana gelen, önemsiz, küçük olaylardan sadece biri… Tüm yıl boyunca farklı kooperatiflerden dönüşümlü olarak gelen ekipler, yaklaşık 15 ton yünü giysiye ve battaniyeye dönüştürüyor.
Özel mülkiyet ve ücretli çalışma yok, kararlar hep birlikte alınıyor
Chantemerle gibi diğer yerlerde de Longo Maï hikayesinin orijinal vizyonuna sıkı sıkıya bağlı kalınmış. Özel mülkiyet hâlâ yok ve bir İsviçre vakfı olan Avrupa Toprak Fonu, toprak da dahil olmak üzere üretim araçlarının sahibi. Ücretli çalışma ve iş bölümü de kaldırılmış. Mümkün olduğunca çok yönlülük ön planda. Yetki devri de kaldırılmış. Kararlar, tartışmaların ardından konsensüs ile alınıyor. İşlerin organizasyonu, eski ve yeni tüm üyelerin (iki grup arasında gayri resmi ama açık bir hiyerarşi var) katıldığı haftalık bir toplantıda yapılıyor. Bu toplantılarda temizlik veya yemek hazırlama gibi görevlerde çalışacak ekiplerin oluşturulması, yeni bir binanın inşası ve sebze ekimi gibi işler arasında iş gücünün dağılımı gibi konular gözden geçiriliyor. (6) Yılda iki kez, tüm çiftliklerden gelen delegelerin katılımıyla kooperatifler arası toplantı yapılıyor. Bu toplantılarda her kooperatif kendi ihtiyaçlarını diğerleriyle paylaşıyor ve projelerini sunuyor. “Bütçe komitesi”nin önerileri karara bağlamasının ardından sübvansiyonları dağıtmak Pro Long Maï’ye kalıyor.
10 kooperatifte 200’den fazla Longo çalışıyor. Kooperatiflerin ihtiyaçlarına göre bir yerden diğerine seyahat ediyorlar. Limans’ta, inşaat çalışmalarına odaklanılmış durumda ve artık temel bir konfor seviyesini hedeflemek ya da kendi odanızın olması kabul edilebilir bir durum. Topluluğun üç mezrasından birinde, ortak taş eve bitişik olarak kerpiçten inşa edilen ve “La Passerelle – Geçit” adı verilen devasa bina nihayet tamamlanmış. Binanın ahşap iskeleti, döşemeleri, terası ve merdivenleri tamamen kooperatif tarafından yapılmış. Ortak alanlarda büyük bir mutfak, banyolar ve bir yoga odası bulunuyor. Çiftler, bekarlar ya da çocukların yaşam alanları ancak bir dereceye kadar mahremiyet sağlıyor. Toplulukta şu anda üç kuşak bir arada yaşıyor. Ancak genç yetişkinlerin çok azı bu toplulukta doğmuş. Bugün 40’lı yaşlarında olan üyeler, önceki nesillerinden daha ileri yaşlarda ve ilk politik sosyalleşmelerinden sonra kooperatiflere katılmışlar. Şaka yollu “yaşlı gelecek” diye adlandırılan bu grup, aynı “tekno-tüketim hapisanesi”ne karşı duydukları nefrette birleşen iki kuşak arasında köprü görevi görüyor.
Bu duruş, “L’Ire des chênaies”, “Les Nouvelles de Longo Maï” veya “Archipel” gibi “dostlara” yönelik yayınlarında da görülüyor. 1980’lerde kooperatiflere karşı basında yürütülen kampanyalar ve ardından gelen polis baskınları, Longoları halkla ilişkilerini kontrol altına almaya ve kendi tarihlerinin vakanüvisleri olmaya itti. 40. yıl dönümleri için Basel’de arşiv belgeleri, fotoğraflar, çeşitli objeler ve ‘filme çekilmiş portreler’ içeren, kendi kendilerini kutlama havasında bir sergi açtılar. Longo Maï’nin iftiraların hedefi olduğu ve bir tarikata dönüşme suçlamalarına karşı adını temize çıkarmak için yasal yollara başvurmak zorunda kaldığı dönemler geride kalmış görünüyor. Hatta, toprağa dönüşün bir parçası olan özerklik ve geleneksel bilgilere dayalı yaşam biçimi, bugünlerde belli bir kesimi cezbediyor.
İktidarı ele geçirmeden dünyayı değiştirmeye çalışmak
Son 35 yılda yaşananlar, bu tür bir siyasi projeye güven duyulmasını sağladı. Sovyet komünizmi ve sosyal demokrasinin çöküşü ve aynı partilerin dönüşümlü olarak iktidara gelmesi, insanların devlet yönetimini ele geçirebileceklerine ve hatta kitle hareketlerine güvenebileceklerine dair inançlarının kırılmasına neden oldu. Artık kolektiflerin, Chiapas’ın, kırsal karşı toplum zamanı. Alternatif küreselleşme, küresel düşünürken yerel hareket etmeyi teşvik ediyor ve en azından bazı aktivistler için bu, iktidarı ele geçirmeden dünyayı değiştirmeye çalışmak anlamına geliyor. Neo-liberal düzen hâlâ egemen olsa da 1980’lerin başında kazandığı ivme bu yüzyılın başında tükeniyor gibi görünüyor. İşçilerin ezilmesi, doğanın tahrip edilmesi, endüstriyel felaketlerin ve sağlık skandallarının artması (petrol sızıntıları, deli dana, AZF felaketi), insani ilerlemenin nereye gittiği konusunda ciddi şüphe uyandırıyor. (7) Mutluluğun özel bir meselenin ötesinde bir şey olarak görülebileceği zaman gelmiş gibi görünüyor.
İşbirliği bir kez daha rekabete, sürdürülebilirlik ise mülkiyetin aldatıcı çekiciliğine alternatif olarak öne çıkıyor. Bazen de Longo Maï örnek gösterilerek, modernitenin özgürlüklerine alternatif olarak özerklik öneriliyor. (8) Lewis Mumford, Ivan Illich, Jacques Ellul ve Bernard Charbonneau gibi düşünürler yeniden gündeme gelmeye başlıyor. Teknokrasiye karşı, sanayi öncesi bilgi birikiminin yeniden sahiplenilmesi ve bunun için gereken çabanın, “ticari sefalet, ücret çılgınlığı ve teknolojik olarak aşırı donanımlı sosyal parçalanmışlıktan daha cazip görüneceğine” inanılıyor. (9) Başka yerlerde olduğu gibi Longo Maï’de de tarla sürerken hayvan kullanılması, eski tohumların yeniden ekilmesi ve saman ve kilden yapılan binalar bu özgürleştirici perspektifte değerlendirilmeli. Tıpkı, mekanik, marangozluk, iplik eğirme veya dokuma gibi becerilerin öğrenilmesi gibi… Burada deneyimlenen şey, aktivist çevrelerden daha geniş bir çevrenin ilgisini çekiyor. Sosyal bilimler ve tarım bilimleri öğrencileri, saha çalışmalarının bir parçası olarak bu kooperatiflerle zaman geçiriyor. Makaleler ve radyo programları, kentli ve kültürlü kitlenin merakını uyandırıyor. (10) Kooperatif üyeleri ise bu meraklı ama bilgisiz ziyaretçilerin kapılarına dayanmasından pek memnun değil.
Kendi çapında bir üne sahip radyo kanalından Longo Maï’deki gelişmeler
Radyo kanalı France Culture’ü dinleyenler için, çiftliklere gitmeden önce haber vermek ya da en azından kendi çapında bir üne sahip olan bir radyo kanalını dinlemek iyi bir fikir olabilir. Adını yayın yaptığı tepeden alan Radio Zinzine, özel radyo istasyonlarının 1981 yılında yasal hale gelmesinden birkaç ay sonra Longo Maï’de kurulmuş. Radyo, Longo perspektifinden güncel olayların tartışıldığı bir saatlik günlük haber programı da dahil olmak üzere çeşitli yayınlar yapıyor. Tecrübeli ve heyecanlı bir radyo spikeri olan Alex Robin, programını coşku ve enerjiyle sunuyor. Ziyaretim sırasında yaptığı programda, gazetelerin özeti, komşu kasabada bir Biocoop mağazasının açılışıyla ilgili haber, emeklilik reformuyla ilgili Forcalquier pazarında yapılan sokak röportajları vardı. Daha sonra Alternatives Économiques dergisinde makalesi yayımlanan bir sosyoloğa canlı olarak bağlanıldı, birkaç tane roman şarkısı çalındı, bir espri yapıldı ve program bitti. Mikrofonlar kapatıldı ve zemininden tavana kadar plak ve CD’lerle dolu stüdyo tekrar karanlığa gömüldü.
Bir meşe korusunun içinden geçen engebeli yoldan geçen Robin, kooperatifin ortak salonuna giriyor. Artık akşam yemeği saatiydi. Günlük programı bitmişti ve zihnini başka konular meşgul ediyordu. İnsan Hakları Birliği’nin (LDH) yerel şubesini yönetmek ve Ruanda soykırımını araştırmak gibi konuları düşünüyordu… Ve bir de tabii ki mutfaktaki çarklar dönmeli… Robin’in yaklaşık yüz kişiyi doyurmak için küçük bir sırrı var: “Ben turtanın kralıyım” diye açıklıyor bu sırrı. 1974 yılında, henüz 16 yaşında evden kaçıp buraya gelmiş ve her şeyi kendi başlarına başarmak zorunda kalan ilk neslin parçası olmuş. Bir süre yerel halkın kendilerine karşı muhalefetiyle mücadele etmiş. 1985 yılındaki yerel seçimlerde Birleşik Sosyalist Parti (PSU), 1992 yılında ise Yeşiller (Verts) çatısı altında aday olmuş. Üzerlerinde, “Şarkıyı değiştirmek için Alex Robin’a oy verin” yazılı yıpranmış birkaç afiş bu döneme şahitlik ediyor.
Kooperatif üyesi belediye başkanının en zor kararı
Longo Maï üyeleri, çöken sol örgütlerle aralarına mesafe koymaya başladı. Sadece Confédération Paysanne (Çiftçi Konfederasyonu) ile temkinli bağlarını sürdürdüler. Ancak eski üyelerin yerel siyasete katılma isteği devam etti. Kooperatif üyesi Nicolas Furet, Mart 2020’de yapılan seçimde Limans Belediye Başkanı oldu. Çevre köylerde olduğu gibi belediye binasındaki okuma kutusunda da kendini davaya adamış yazar ve öğretmen Nathalie Quintane’in bir eseri bulunuyor. Kısa süre önce köy meydanında bir kafe yeniden açılmış. Kafedeki afişte, köy sakinlerine ortak bir sigorta programına kaydolma ve anlaşmalı fiyatlardan yararlanma olanağı sağlandığı anlatılıyor. Birkaç metre ilerideki fırının, komşu bir değirmenden aldığı eski unlarla pişirdiği organik ekmekler büyük beğeni topluyor. Şık bir şekilde tasarlanan köy okulu, diğer pek çok okulun aksine kapanma tehlikesiyle karşı karşıya değil. Tüm Longo Maï çocukları 1985’ten beri bu okulda eğitim görüyor.
Yorgunluk, makamına duyduğu büyük saygının önüne geçene kadar durmadan bilmeden çalışan Furet, belediye meclisindeki Bizans tarzı görüşmelerin Radio Zinzine üzerinden yayınlanmasını sağladı. Ancak görev süresi kısa sürdü. 21 Eylül 2022 günü, köydeki duvarlara bir mektup astırarak başkanlıktan istifa ettiğini ve kooperatiften ayrılmak istediğini duyurdu. Mektubunda, “Ayrılmamın nedeni, kurumsal olarak çok fazla kısıtlanmış bir rolle kronik uyumsuzluğum ve Longo Maï’deki 47 yıllık kolektif yaşamın ardından hissettiğim yorgunluğumun bir karışımıdır. Açık olmak istiyorum: Bu, bana hiçbir zaman kötü davranmayan Longo Maï’nin suçu değil, daha ziyade zamana uygun olmayan karakterimin suçu. Artık çok yaşlandım ve bu konuda yapılabilecek bir şey yok” diyordu.
‘Kapılar açık’ ama kolektiften ayrılmak maddi açıdan çok zor
Longo Maï üyeleri, iç işleyişteki aksaklıkları sergilemekten genellikle çekinir. Özellikle de sorulan soru başka bir sorunu gündeme getirdiğinden: Ayrılmanın maddi zorlukları. Bir ömür boyu paradan feragat edip yine de mirastan faydalanmak mümkün. Ancak herkesin topluluk üyelerinden yardım almadan kolektiften ayrılmayı düşünmeye yetecek parası yok. Her ne kadar “Kapılar açık” dense de “ayrılma yardımı” alabilmek için diğerlerinden onay almak gerekiyor. Nicolas Furet ve eşi, kendilerine ne kadar yardım verilebileceğini görmek için kooperatifler arası toplantıyı beklemek zorunda. Bu biraz zaman alabilir, özellikle de ayrılma nedenlerini açıkladıkları için. Furet, “Longo Maï’deki yaşama olan bağlılığım son on yılda benim için giderek daha sorunlu hale geldi. Toplulukla hâlâ birçok sosyal, felsefi ve siyasi arzuyu paylaşıyorum. Ancak birçok üyesiyle giderek daha az uyum içinde olduğumu hissediyorum” diyor. Her kuşak ütopyayı kendi imgesine göre yeniden şekillendiriyor ve gençler, önceki nesillerin çalışmalarını sürdürürken geçmişe nostaljik yaklaşmıyor.
“Rémi’yi bugünün terimleriyle tanımlamak gerekirse, ona toksik erkeklik örneği diyebilirsiniz.” Bu yorum, bir tabuyu yıkmasına rağmen, Longo Maï’nin şarap kooperatifi La Cabrery’deki masanın etrafında gülüşmelere neden oluyor. Burası, 1996 yılında satın aldıkları, üzüm bağları ve zeytin ağaçlarıyla çevrili güzel bir bina. Limans’a sadece 30 kilometre uzaklıkta, Lubéron Doğal Parkı’nın girişine yakın, ancak topluluğun kuruluş efsanesine duyulan saygı burada daha zayıf. Soğan dikmek, keçi gütmek ve teslimat için şarap siparişlerini hazırlamakla geçen bir günün ardından toplandıkları masanın etrafında topluluk üyeleriyle birlikte birkaç bira içiyoruz. Bulunduğumuz arazinin tepelerinden birinin yamacından aşağıya doğru kısa bir yürüyüşle, yaz aylarında yerel halkın keyif kaynağı olan bir gölete ulaşıyoruz. Burada yıl boyunca yaklaşık 30 kişi yaşıyor, çoğu genç yetişkin, bazılarının küçük çocukları var, çoğu beyaz ve neredeyse hepsi iyi eğitim almış. Burada teorik tartışmalar yapmak neredeyse norm haline gelmiş. Şarabın asiditesi ve bir sonraki şişeleme hakkında konuşurken bir anda, radikal feminizm veya sömürgecilik karşıtı düşünce üzerinde tartışmaya başlayabiliyorlar. Topluluktaki beyaz üstünlüğü ve Longo Maï’deki çeşitlilik eksikliği hakkında sorular soruluyor. Bu sorunların eski kuşakla hiç konuşulup konuşulmadığı ise belli değil.
Kooperatifte doğan ilk neslin mutlu çocukluk anıları yok
Kooperatifin 50. yıl dönümü nedeniyle, Limans’ta doğan tüm çocukları bir araya getirmek gibi bir planları var ama bu etkinliğin pek de kutlama havasında olmayacağı konuşuluyor. Longo Maï’nin ilk on yılında doğanların hepsinin mutlu çocukluk anıları yok. Bazılarının kalıcı kırgınlıkları ve iyileşmemiş yaraları var. 1970’lerde aile kurumuna meydan okumak isteyen Longolar, bazı iddialı girişimlerde bulundular. O dönemde anne olan kadınlar, çocuklarını başkalarına emanet etmekten, biyolojik anne – babalarından ve bazı durumlardan kardeşlerinden ayrı olarak, koğuşlarda, toplu bir şekilde yetiştirildiklerini görmekten rahatsız olduklarını itiraf ediyorlar. Eğitimin herkes tarafından paylaşılması amaçlansa da küçük bir grubu denetleme ve bakma sorumluluğu bir koordinatöre verilmişti. Longo Maï çocuklarının çoğu ya başka kolektiflere ya da kendilerine öğretilen değerlerle tamamen çelişen kent yaşamına gitmek üzere kolektiften ayrıldı. Bugün artık kendileri de birer ebeveyn olan bu çocuklar, şimdilerde hata yaptıklarını düşünenlerin de arasında olduğu o zamanın yetişkinlerini sert bir dille eleştiriyor.
Longolar artık yeni zorluklarla karşı karşıya; yeni kolektifleri desteklemekten El Ejido ve Crau ovasında kayıt dışı çalıştırılan tarım işçilerine yardım etmek için yeni kolektiflerin kurulmasına kadar geniş bir yelpazede projeler yürütmeye devam ediyorlar. Enternasyonalist kökenlerine sadık kalan Longolar, 1990 yılında uluslararası bir dayanışma ağı olan Avrupa Sivil Forumu’nu (FCE) kurdu. Ancak, Doğu Almanya’da Treuhand’ın (birleşmeden sonra eski devlet işletmelerini özelleştirmek ve yeniden yapılandırmakla görevli bir devlet kurumu) yağmacı eylemlerine karşı toprakları korumak (11) ya da 2022’de Transcarpathian kooperatifi tarafından Ukraynalı mültecilerin acil kabulünü organize etmek gibi faaliyetlerde bulunan FCE’nin çalışmaları için paraya ihtiyacı var. Ayrıca, İsviçre’den gelen bağışlara bağımlı olmaktan kurtulmak için de çalışma yürütülüyor. Masadaki seçeneklerden biri, gelişmiş bir kereste endüstrisi olan Ardèche’deki, Treynas kooperatifinde bir ahşap döşeme fabrikası kurmak. Montagne de Lure’un eteklerine yakın Magnans’taki turistik kiralık evlerin de geliştirilmesi düşünülüyor. Longo Maï, bölgedeki bir mezranın tamamına sahip ve mezradki her evi yenileyerek tatil evlerine dönüştürdü. “En yakın golf sahasına 40 kilometre, Avignon – Provence Havaalanı’na ise 100 kilometreden yakın olan” evler, Booking.com üzerinden rezervasyon alıyor. Ziyaretçiler, oruç, yoga ve detoks haftalarına ve ‘içsel ekoloji’ atölyelerine kayıt yaptırabiliyor. Özel bir uçakla kısa bir uçuş mesafesindeki bu tatil imkanı, kolektiflerin ruhundan sapma gibi görünüyor ama yazar Jean Giono’nun satırları hâlâ kalplerde ve akıllardaki yerini koruyor: “Açık havada ateş yakmayı kim bilir? (…) Kim kumaş dokumayı bilir? (…) Bir oğlağın derisini kim yüzebilir? (….) Kim yaşamayı bilir?” (12) Longo Maï’dekiler biliyor…
(*) Orta okul öğretmeni
Çeviri: Işıl GÜRCAN
(1) Provençal dilinde longo maï “uzun sürmesi umuduyla” veya “uzun süre dayanması umuduyla” anlamına gelmektedir.
(2) Editörün Notu: “Que ma joie demeure – Bırak Neşem Baki Kalsın” (Grasset, Paris) adlı kitabının yayınlanmasının ardından, 1935 yılının ilkbahar ve yaz aylarında Haute-Provence’daki Contadour mezrasında Jean Giono’nun etrafında bir topluluk oluştu. Cahiers du Contadour’un (Contadour Notları) yayınlanmasına yol açan bu deney 1939’da sona erdi.
(3) Editörün Notu: Roland Perrot’un 1970 yılında Jérôme Martineau tarafından Paris’te yayınlanan “R.A.S” adlı romanında ve aynı isimle Yves Boisset tarafından 1973 yılında sinemaya uyarlanan filmde, Cezayir Savaşı’na karşı çıktıkları için Fas’taki askeri cezaevlerine gönderilenlerin yaşadıkları anlatılmıştır.
(4) Bernard Lacroix, “L’Utopie communautaire. Histoire sociale d’une révolte – Topluluk Ütopyası. Bir isyanın sosyal tarihi”, Presses Universitaires de France, Paris, 1981.
(5) Sloganın alıntılandığı çalışma: Beatriz Graf, “Longo Maï, révolte et utopie après 68 – Longo Maï: 68 sonrası isyan ve ütopya” Tez, Egg (İsviçre), 2006.
(6) Bkz. Ingrid Carlander, “Les irréductibles de Longo Maï – Longo Maï’nin tutkunları”, Le Monde diplomatique, Mart 1996.
(7) Bkz. Benjamin Fernandez, “Au risque de la catastrophe industrielle – Endüstriyel felaket riski altında” Le Monde Diplomatique, Temmuz 2023.
(8) Bkz. Aurélien Berlan, “Terre et Liberté. La quête de l’autonomie contre le fantasme de la délivrance – Dünya ve Özgürlük. Kurtuluş fantezisine karşı özerklik arayışı”, La Lenteur, Saint-Michel-de-Vax, 2021.
(9) Bertrand Louart, “Réappropriation. Jalons pour sortir de l’impasse industrielle – Yeniden sahiplenme. Endüstriyel çıkmazı kırmak için kilometre taşları”, La Lenteur, 2022. Bertrand Louart, Longo Maï’da, Limans kooperatifinde yaşıyor ve diğer işlerinin yanı sıra marangozluk yapıyor.
(10) Örnek olarak: “Longo Maï, l’utopie dure longtemps – Longo Maï: Ütopya uzun sürer”, France Culture, 23 Nisan 2020 veya Jade Lindgaard, “La ferme des radicaux – Radikallerin çiftliği”, Mediapart, 26 Şubat 2015, www.mediapart.fr
(11) Rachel Knaebel ve Pierre Rimbert, “Allemagne de l’Est, histoire d’une annexion – Doğu Almanya: Bir ilhakın öyküsü”, Le Monde diplomatique, Kasım 2019.
(12) Jean Giono, “Les Vraies richesses – Gerçek Zenginlik”, Grasset, Paris, 1936.