ANNE JOURDAIN (*)
Çeviri: Işıl Gürcan
“Fransa’nın güneyindeki öncü yerleşim için bağış toplanıyor. İhtiyaçlarımız şöyle: Bir traktör, çeşitli tohumlar, inşaat malzemeleri, 250 koyun, atölye makineleri ve araçları, 10 kaz, çeşitli iyi fikirler, küçük banknotlar halinde 100 bin frank, bir kasap, duvarcılar, marangozlar vb.”
Bu çağrıyı gören İsviçreliler, onlardan kimin yardım istediğini hemen anlayamamıştı. Karşılarındakiler genç insanlardı. Yaklaşık otuz kişiydiler ve Provence’da, Lure dağının eteklerindeki Limans’ta, üç harabe mezranın çevrelediği çorak bir araziyi yeni satın almışlardı. Mayıs 1968’in değişim rüzgârları hâlâ yelkenlerini dolduruyordu, şehir yaşamını ve tüketim toplumunu terk etmek istiyorlardı. Tam 50 yıl önce kendi kendini yöneten bir “tarım – sanayi” kooperatifi kurdular. Seçtikleri isim ise ne kadar ileri görüşlü olduklarını ortaya koyuyordu adeta: Longo Maï. (1)
Kuruculardan Roland Perrot, “Ağaç Diken Adam” adlı kısa öyküsünde doğa ile uyum içinde sade bir yaşamı savunmasıyla tanınan yazar Jean Giono ile tanışan ve bölgeye çok yakın olan Contadour’da yaşayan eski bir çobanın tavsiyesi üzerine, bu ıssız köşeye yerleşmeyi önermişti. (2) Grubun açık ara en yaşlı üyesi olan Perrot, aynı zamanda gruptaki az sayıda Fransız’dan biriydi. Cezayir’deki vicdani retçiler hakkında bir roman yazmış ve arkadaşları tarafından romandaki karakterlerden birine atfen “Rémi” olarak çağrılmaya başlanmıştı. Onu tanıyanlar, karizmatik ve son derece iyi okumuş ancak otoriter bir çizgisi olan biri olduğunu söylüyor. Antimilitarizm ve sömürgecilik karşıtı mücadelenin savunucularından biri olan Rémi, Fas’taki askerlik görevinden harap bir halde dönmüştü. (3) Cezayir’deki “olaylar” nedeniyle tekrar askere çağrılınca firar etti. 1962’de affedildikten sonra bir süre öğretmenlik yaptı ve Viyana’daki Spartakus grubundan bazı genç Avusturyalı anti – faşistlerle tanıştı. Birlikte İsviçre’ye gidip Hydra grubuna katıldılar. Basel’de diğer yerlere göre daha hafif bir baskı vardı ancak Alman Kızıl Ordu Fraksiyonu bağlantıları olduğuna ilişkin iddialar üzerinde valizlerini tekrar toplamaya başlayan barışçıl aktivistler, bir kez daha yer değiştirmek zorunda kaldı.
Bir gecede çoban olmak ya da kuyu kazmayı öğrenmek çok zordu
O dönemde Provence’taki orta dağlar bölgesinden kırsal bir göç yaşanıyordu, bu nedenle topraklar ucuzdu. Rémi burayı genç arkadaşlarının kendi kendilerini yönetme, ücretli çalışma, aile veya geleneksel eğitim gibi kurumları ortadan kaldırma isteklerini test etmek için iyi bir yer olarak gördü. Halk isyanları, kurulu düzene katılımı askıya almıştı. 1970’lerin başında, siyasetin normalleşmesi ve başta “özerklik” olmak üzere eleştirel terminolojinin yanlış tanıtılmasıyla iktidardakilerin kontrolü yeniden ele almasının ilk işaretleri görülmeye başlamıştı. Bu ütopyacı öncüler ise akıntıya karşı kürek çekerek Cévennes, Ariège ve Alpes-de-Haute-Provence’a giderek gerçek anlamda özgür bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu göstermeyi umuyordu. 1972’ye gelindiğinde bu türden yaklaşık 500 topluluk oluşmuştu ve kış aylarında 5 bin olan toplam nüfusları yaz aylarında neredeyse 40 bine yükseliyordu. (4) Sermayenin yoğunlaştığı ve insanların kendilerini makinenin dişlileri gibi hissettiği büyük şehirlerden uzaktaydılar; kırsal kesim daha az denetleniyordu ve olasılıklar sınırsız görünüyordu. Limans sakinlerinin katı bir kuralı vardı: Şarap serbestti ama uyuşturucu ilaçlar yasaktı. Soyut teorilere karşı temkinliydiler, Longo Maï’deki sloganları, “önce araziyi temizleyin, sonra konuşun”du. (5)
Topluluğun ilk üyeleri, ilk günlerin yıpratıcı çalışmalarını ve zor yaşam koşullarını hâlâ anımsıyor. Bir gecede çoban olmak ya da kuyu kazmayı öğrenmek çok zordu. Longo Maï’den Mesajlar’ın 1974 sonbaharındaki ilk sayısında şöyle deniyordu: “Genel kültürümüzde bazı üzücü boşluklar olduğunu fark ettik. Özellikle de tarım, hayvancılık, zanaat, ticaret, ev ekonomisi, inşaat, mekanik bakım, tıp, muhasebe, hukuk, su ve orman yönetimi ve paleontoloji gibi alanlarda… Bunun üzerine, bu konularda bizden biraz daha fazla şey bilen, teknik ve profesyonel tavsiyeleri hoş karşılanacak olan birkaç yüz bin sıradan Avrupalı ile arkadaş olmanın akıllıca olacağını anladık.” Macera zor bir başlamıştı ama mütevazılık ve pragmatizm önemliydi. Finansman için paranın olduğu yere, İsviçre’ye gidildi. Öncü köy projeleri için birbiri ardında yardım kampanyaları düzenlenerek destek arandı. Bu, sınıfsal düşmandan destek istenmesi anlamına geliyordu ama ütopya buna değerdi. Üç temel faaliyete, karma çiftçilik, karma hayvancılık ve çeşitli geleneksel el sanatları üçlüsüne, zengin destekçilerden fon toplama etkinliği de eklenmişti.
Nehire kanal açıp fabrika için elektrik üretmeye başladılar
Bağışlar halen Longo Maï’nin bütçesinin yüzde 50’sini oluşturuyor. 1974 yılında bağışları organize etmek için kurulan Longo Mai Derneği’nin bugün yaklaşık 10 bin bağışçının yer aldığı bir veri tabanı var. Sistematik olarak sürdürülen bu finansman kaynağı, kooperatifin kâr amacından uzak durmasını sağlıyor, ayrıca yeni sahalar satın alınmasına ve bu sahaların geliştirmesine olanak tanıyor. “Longolar” olarak bilinen topluluk üyeleri, bugün kendi yapılarını inşa ediyor, yetiştirdikleri sebze ve meyvelerden reçel ve konserve yapıyorlar. Kendi ekmeklerini pişiriyor, kendi peynirlerini yapıyor ve kaliteli hardal üretiyorlar. Kendi yetiştirdikleri koyunların yünlerinden dokudukları giysiler Noel’den önceki haftalarda internette kapışılıyor ve doğal şarapları popüler şarap dükkanlarında önemli yer buluyor.
(*) Orta okul öğretmeni