ELMAS YAYLA
Kadınların Türkiye’deki soyadı mücadelesi çok uzun soluklu bir geçmişe sahip. Uzun yıllar hukuk savaşı verildi ve evli kadınlar kendi soyadlarını kullanma, çocuklarına verebilme hakkına kavuştular. En son, Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun 187’inci maddesi’ndeki ”Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir” hükmünü, eşitliğe aykırı olduğu için iptal etmişti. Bu kararla, kadınların evlendikten sonra yalnızca kendi soyadlarını kullanabilmeleri için dava açmalarına gerek kalmayacaktı. Ancak, karşı hamle hiç gecikmeden geldi, Mecli’e sunulan teklif kadınlar için yeni bir mücadelenin başlaması demek.
Teklif şunu söylüyor: ”Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alacak. Kadın evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilecek. Kadının soyadı, kendi soyadı ile önceki kocasının soyadından oluşuyorsa, kadın bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.” Teklifte, annenin de baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi için dava açabilmesi öngörülüyor. Yani evin içinde eşitlik için mücadele veren kadınların ağzına bir parmak bal çalıyor…
Hakaret suçunda yeni düzenleme
Türk Ceza Kanunu’ndaki değişikliğe göre de soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek. Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılarak ön ödeme kapsamına alınacak. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 7 gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacak. Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacak. Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam edilecek.