MİNE SÖĞÜT
Hiç kimse aşk hayatının ya da cinsel hayatının hesabını vermekle, cinsel tercihlerini beyan edip, resmen kanıtlamakla yükümlü değildir.
Kimin kiminle nasıl seviştiği kimseyi ilgilendirmez.
İnsan istediği kişiyle istediği şekilde sevişebilir.
Ama kimse sokak hayvanlarını öldüremez.
Bunun için kanun tasarıları hazırlayamaz.
Hayvanların öldürülüp öldürülemeyeceğini oylamak için toplantılar yapamaz.
İdam nasıl insanlık dışı bir cezaysa, sokaklardan toplanıp barınaklara hapsedilen hayvanların öldürülmesi fikri de o kadar insanlık dışıdır.
O yüzden hepimizi yakından ilgilendirir.
Parmak sayarak katliam yapılıp yapılamayacağına karar verilen bir dünya kurarken belli ki büyük bir hata; bu dünyada iktidara tam yetki verirken daha da büyük bir hata yaptık.
Yıllardır, binbir dolap çevirerek ve onu bunu “kandırarak” başa gelip “tek adam” rejimine çöreklenen bir zihniyetin elinde oyuncak olmayı kanıksadık.
Hayvanların yaşama hakkını, sokakta kadın öldüren erkek sayısının, sokakta insana saldıran köpek sayısından fazla olması gerçeğini haykırarak savunmak zorunda kalacak kadar korkunç bir iklime hapsolduk.
Sicilimiz zaten kötü.
Biz Köy Enstitüleri’ni de koruyamamıştık. Dünyanın en çağdaş anayasası denilen 1961 Anayasası’nı da… Ozanlarımızı koruyamadık, şairlerimizi yaktılar. Gazetecilerimizi koruyamadık, aydınlarımızı vurdular. Laikliği koruyamadık, adaleti koruyamadık, çağdaşlığı koruyamadık. Sevdiklerimizi hukuksuzca hapislere attılar, hiçbirini oradan çıkartamadık. Çocuklarımızı eğitimsiz bıraktılar, hesabını soramadık. Bir sürü siyasi dolap çevirdiler, hiçbirini layıkıyla deşifre edemedik.
Yazının tamamını okumak için https://t24.com.tr/yazarlar/mine-sogut/asklar-ve-kopekler,45675