ELMAS YAYLA
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinin yankıları sürüyor. Eskiden ‘baba oğul’ olmakla övünen ikilinin arasında, Kurultay’dan beri soğuk rüzgârlar esiyordu. Kılıçdaroğlu, salvolarla medyanın karşısına çıkıp, ‘ihanet ettiler’ dedikçe, akıllara İmamoğlu geliyordu. Uzun zaman sonra ‘muhabbet’ ettiler. Bakalım bu ziyaretin ardından, Kılıçdaroğlu’nun yarattığı tartışmalardan sıkılan, bıkıp usanan kitlelerin yüreğine su serpecek gelişmeler olacak mı? Herhalde sağ duyulu herkes, Kılıçdaroğlu’nun Kurultay sonrası aldığı tutumun, yıllar sonra birinci parti konumuna yükselen CHP’ye kan kaybettirmek üzere olduğunu görüyordur. Parti içi tartışmaların, halkın gündeminin önüne geçmesi tepkilere yol açıyor elbette. İnsanlar çocuklarını okula gönderirken beslenme çantasına kuru ekmek koyuyor, yani çocuklar aç! Kimsede CHP’de yeni bir koltuk kavgası çekecek hal kalmadı! Can Atalay Meclis’e gelemedi, Gezi tutukları hâlâ rehin. Çiftçiler ürünlerini yollara saçıyor, emekli bitip tükendi… Bu sırada CHP Genel Başkanı Özgür Özel de kırık ayak röntgeniyle neden ortalarda görünemediğini anlatma derdinde! CHP, kendi dertlerine gömüldükçe gömülüyor mu ne?
‘Görüşmemiz sürpriz değil’
İmamoğlu, partisini ileriye taşımak için çok istekli, bu çok net. ‘Dürüst siyaset’ için şartlarını sonuna kadar zorladığı anlar da oluyor. Bu cesaretini de elbette halktan aldığı desteğe borçlu. Kılıçdaroğlu ile buluşmasına dair gazetecilere neler anlattığına da bakalım. Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı’nın çalışmalarının başladığı törende soruları yanıtladı ve şunları söyledi: “Bir kere Sayın Kılıçdaroğlu’yla bizim görüşmemiz sürpriz değil. Sonuçta bizim önceki dönem genel başkanımız. Bu muhabbetin içeriği tamamen bir dertleşmedir, sohbettir. Birbirine sevgisi yüksek, saygısı yüksek iki insanın buluşmasıdır. İçeriğin kamuoyuyla paylaşılan birçok gündemle ilgisi yoktur. Muhabbet gayet güzeldi. İki saate yakın sohbet ettik. Evinde olmaktan büyük onur duydum. Sayın Selvi Hanım’ın bizi ağırlamasından, çayını içmekten de memnun oldum. İnşallah kendisiyle İstanbul’da da buluşmak istediğimizi, açılışlarımıza gelip bizimle birlikte olmasını ve burada kendilerini ağırlamaktan da çok mutlu olacağımı onur duyacağımı ilettim. Sizinle paylaşacağım özeti budur. İnanın tamamının da anlamı budur. Hiçbir türlü başka bir anlam yüklemeyin lütfen.”
‘Yeni döneme ışık tutmalı’
İmamoğlu, görüşmelerin devam edip etmeyeceği sorulunca, “Niye gelmesin? Gelmezse yanlış olur. Sayın Hikmet Çetin’le sağ olsun çok sık görüşürüz mesela. Sayın Karayalçın’la bazen gündem odaklı konuşuruz. Sayın Altan Öymen ile mümkün olduğu kadar görüşebiliyoruz. Niye Sayın Kılıçdaroğlu’yla devamı olmayacak? Ben daha fazla olmasını da dilerim. Sonuçta biz beraber çalıştık, kader birliği yaptık ve bundan sonra yeni bir dönem var, yeni bir süreç var. Bu sürece de Sayın Kılıçdaroğlu ve onun gibi partimizin büyüklerinin ışık tutması, yön vermesi, tavsiyede bulunması kadar önemli husus yoktur. O bakımdan elbette Sayın Kılıçdaroğlu’yla defalarca buluşmayı dilerim” dedi.
Türkiye bir yol ayrımında… Yeni dünyada nerede konumlanacak? Muhalefet, Erdoğan’ın otoriter rejimine karşı, güçler ayrılığına dayalı yeni bir sistemi kurabilecek mi? Bunun gibi pek çok sorunun yanıtı, CHP’nin başını çektiği siyasal hareketin gidişatına göre netleşecek. Siyasetin eski yüzleri de bir an önce ‘kaos siyasetini’ bırakmalı, zaman kalmadı…