TİP Hatay milletvekili avukat Can Atalay, bütün Türkiye’nin katıldığı ve sahiplendiği Gezi direnişi nedeniyle özgürlüğü gasp edilmiş bir halde cezaevinde, milletvekilliği görevini yapamıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında gidip gelen dosyada, davaya bakan asıl yargı makamı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin işlem yapmaması, Atalay’a yönelik hukuksuzluğu daha da derinleştirdi. AYM, en son 1 Ağustos’ta Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararının yok hükmünde olduğuna hükmetti.
Can Atalay, sosyal medya hesabından açıklama yaparak AYM kararını değerlendirdi. Atalay, şunları söyledi: “Anayasa’nın açık, hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın ‘olmayan hükümlerle’, ‘olmayacak işlemlerle’ seçilmiş bir milletvekilinin milletvekilliğini ‘düşürdüler.’ Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Anayasa’nın açıkça çiğnenmesine ortak ettiler. Tepkim, itirazım, uğradığım haksızlığın yanı sıra ülkemize yaşatılan ‘anayasal kriz’dir. Kimin hangi hakkı, hangi yetkiyi nasıl kullanacağının öngörülemediği; kuralsızlığın egemen olduğu bu halin memlekete vereceği zararlardan ülkem adına endişe duydum. Anayasa Mahkemesi’nin bir kez daha gelişmeyi hukuk zeminine çekme kararını hem kendim hem de ülkem için çok önemli buluyorum. Milli iradeye ve kolu bacağı budanmış dahi olsa demokrasiye zerre saygısı olanlar memlekete daha fazla zarar vermemelidir. Artık söz konusu olan meclisin hukukudur. Artık söz konusu olan meclisin saygınlığıdır. Artık söz konusu olan Meclis’e talimatla işlem yaptırılmasına itirazdır. Anayasa Mahkemesi Kararı’nın derhal uygulanarak hukuka dönülmesini, Anayasa açık hükümlerinin uygulanmasını, zaten kaybettiğimi hiçbir zaman düşünmediğim vekilliğimin yeniden tanınmasını, hakkımda art arda verilen hak ihlalleri kararlarının doğal sonucu olarak tahliye edilmemi bekliyorum. Yenileyerek diyorum ki: Anayasa Mahkemesi kararının gereklerinin ivedilikle uygulanmasını, Anayasa’nın açık hükümlerine daha fazla direnilmemesini, zaten hiç düşmediği tespit edilen milletvekilliğine ilişkin tüm prosedürün yerine getirilmesini, Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili üç kararının doğal ve zorunlu sonucu olarak bekliyorum. “
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı TBMM Genel Kurulu’nda okunarak Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüştü. Atalay, bu karara itiraz etti. AYM’nin gerekçeli kararı 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yazısının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin fiili (de facto) bir durum oluşturulduğu kaydedildi ve “Bu fiili durum hakkında Anayasa Mahkemesi’nce karar verilmesi mümkün değildir” denildi.
Bu nedenle de Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve Anayasa’nın 85. maddesi uyarınca iptali talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. (istanbullook)