İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Vaniköy’deki kaçak inşaatın yıkımına başlamasını değerlendirdi. “Kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ama kötü olan ne biliyor musunuz gene millete dönük bir aklama değil. Bir kişinin gözünde parlama aklaması bu. Bunlara tenekeden birer madalya yollayacak millet sandıkta, tenekeden. Ve inşallah boyunlarında gezdirirler. Bu şehrin muhafızı belli, bu şehrin muhafızı olan insanlar belli. Bugün İstanbul muhafızlığıdır yarın Türkiye muhafızlığıdır” dedi.
İmamoğlu, Tour of İstanbul Basın Toplantısı sonrası Vaniköy’deki kaçak inşaatın yıkımıyla ilgili gazetecilerin soruları yanıtladı. Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın milletin gözü önünde kötü bir sınav verdiğini, bu durumu hüzünle izlediğini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu: “Bir kaç örnek vereceğim, çok fazla kendimi de yormak istemiyorum. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz… Bir oyuncak bulduk üstünde ne yaparız diye devletin bütün kurallarını imha ederek, yok ederek hareket etme anlayışı tam da Bakanlığa ve bu talimatı veren Bakan’a yakışıyor.
Acı olan ne biliyor musunuz? 1994 -2018, 24 senedir izlemişler. 24 sene sonra bütün milletin ekranlarda izlediği, sonra da suç örgütü diye yargılanan kişi Adnan Oktar hapse atılıyor. 24 sene sonra göstermelik bir yıkım yapıyorlar. Malum süreç, bir yabancı kişi geliyor, bir mülkiyet alıyor, izin alıyor bu hususi süreçler işliyor. Büyükşehir Belediyesi zaten tutanakları tutuyor. Garip olan zaten yıkım programı olan yere bugün İBB sokulmuyor. Orada Büyükşehir Belediyesi’ne hiçbir haber vermeden işlem yapma gayretinde… ”
“Peki aynı Bakan, aynı yönetim, bizim kamulaştırmamıza da engel olacak bir biçimde Boğaz’ın kıyısında kaldırımda Üsküdar Meydanı’nın önünde bir alana günübirlik tesis diye yapı yapılması için imar veren bir anlayış kendini ispat etmek için paralıyor. Daha kötüsü biz oraları yıkarken önümüze polisi dizen de bunlar. Bizim polisimizi, üç otobüs polisimizi orada önümüze dizen de bunlar. Şimdi bunlar kendilerini aklamaya çalışıyorlar.
Biz Allah’ın izniyle, Boğaza bakan askeri alanlarda yaptıkları kuleleri bilen birisi olarak, açtığımız davaları bilen birisi olarak, tek bir metrekareye tek bir imar rantı çıkartmayan birisi olarak, yüzlerce noktada imar çıkartan, küçücük parsellere bile hâlâ Şehircilik Bakanlığı’nda imar tasarlayan akla karşı mücadele etmeye muhafız olmaya devam edeceğiz. Bu muhafızlığımız büyük bir muhafızlıktır. Bugün İstanbul muhafızlığıdır, yarın Türkiye muhafızlığıdır.”
‘Kendi yıkımımıza geldik’
İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürü Elçin Karaoğlu da olay yerinden yaptığı açıklamada, “Burada alınmış olan bir tek yıkım kararı var, o da İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün aldığı yıkım kararıdır. Biz iki gün önce (2 Eylül) mahalline asılıp tebliğ edilen yıkım kararını uygulamak için buradayız. Bakanlığın araçları kaçak yapıya müdahale için ulaşacağımız tek yol olan yolun üstüne park edilmiş durumda. Araçları kaldırmıyorlar. Bizim çekicilerimiz geldi. Çekicilerimizle araçları kaldıracağız. Biz kendi yıkımımıza geldik. Biz buraya niye niye sokulmak istemiyoruz?” diye tepki gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yazılı açıklamada da CİMER’in ihbarı üzerine 16 Ağustos 2024 tarihinde mevzuatın gerektirdiği tüm işlemlerin yerine getirildiği vurgulandı. “Bakanlık konunun sosyal medyada gündeme geldiği 22 Ağustos tarihine kadar hiçbir adım atmadı. Bakanlık 52 gün boyunca susarken, İBB üzerine düşeni eksiksiz yaptı” denildi