EMRAH KOLUKISA
Bağımsız sinemacı Jeremy Saulnier’yi ilk 2013 yılında gösterime giren ‘‘Blue Ruin’’adlı filmiyle tanınmış ve sevmiştik (ki aslında ilk filmi olan ‘‘Murder Party’’’yi 2007 yılında çekmiş ama festivaller dışında izleyiciyle buluşturamamıştı). Ardından ‘‘Green Room’’ (2015) ile yine övgü toplamış ve adını sağlamlaştırmıştı. O zamandan beri çok ses getirmeyen bir Netflix filmi (‘Hold the Dark’’ – 2018) dışında ortalıklarda yoktu ve nihayet neredeyse 6 yıl sonra yeni filmiyle sahalara döndü. Hem de ne dönüş!
Netflix’te gösterime giren ve Türkiye dahil birçok ülkede film listesinin zirvesine yerleşen ‘‘Rebel Ridge’’ ABD’nin Louisiana eyaletine bağlı küçük bir kasabaya gelen siyahi bir yabancının başına gelenleri anlatıyor, kabaca özetlemek gerekirse. Terry Richmond adındaki bu yabancı filmin henüz ilk sahnesinde bisikletiyle kendi haline yolda gider ve Iron Maiden şarkıları dinlerken bir polis arabası tarafından yola düşürülmek suretiyle durdurulur (kulaklığındaki gürültü yüzünden polislerin geldiğini duymamış ve polisler de onu böyle durdurmakta bir sakınca görmemişlerdir; körler ve sağırlar…). Onu sorguya çeken polisler kuzenini kefaletle hapisten çıkarmak için adliyeye gitmekte olan Terry’nin üzerindeki 36.000 dolara el koyarlar (uyuşturucu parası şüphesiyle) ve onu da tutuklamakla tehdit ederek korkuturlar. Ne var ki, hikayenin ilerleyen kısımlarında da görüleceği üzere, yanlış adama çatmışlardır ve pişman olacakları zaman da pek uzak değildir.
Aslında kasabaya gelen yalnız yabancı miti Hollywood’un Western yapımlarının neredeyse yarısının konusunu oluşturuyor. Tabii o filmlerde Clint Eastwood gibi tipler çoğunlukla atlarıyla geliyorlar kasabaya, bisikletle değil ama sonuçta önerme aynı. Gerçi Jeremy Saulnier (ilk iki filminde olduğu gibi senaryoyu da kendi yazdı ve hatta filmin kurgusunu da üstlendi) bu film için en önemli ilham kaynağının ‘‘First Blood’’ (‘‘İlk Kan’’) olduğunu söylüyor ama western filmlerin genel anlamda etkisini de reddetmiyor. Gerçekten de Ted Kotcheff’in 1982 tarihli filmi ‘First Blood’’da da Sylvester Stallone’nin canlandırdığı Vietnam gazisi asker John Rambo küçük bir kasabaya gelir ve buradaki polislerle başı belaya girer; eski bir asker olduğunu filmin ilk çeyreğinde öğreneceğimiz Terry Richmond’ın hikayesi de hemen hemen aynı aslında. Buradaki karakterin farkı siyahi bir asker olması ve gerçek anlamda hiç savaş görmemiş olması. Tabii ki açık açık filmde konuşulmasa da siyahi oluşunun filmde onunla uğraşan beyaz polislerin karşısında ırkçılığa dokunan bir iması olduğunu da unutmamak gerek. Üstelik ‘‘First Blood’’da Rambo’ya kök söktüren Şerif Will (Brian Dennehy’nin çok sağlam bir performansı vardır bu rolde) karakteri gibi burada da Don Johnson’ın muhtemelen kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilediği Polis Şefi Sandy Burne karakteri var ve film özellikle bu iki karakterin (Terry ve Sandy) karşı karşı geldiği sahnelerde başka bir zirveye yükseliyor.
‘Rebel Ridge’’in en önemli kozu senaryosunun, özellikle de diyaloglarının sekize yazılmış oluşu gerçekten de. Hemen yukarıda sözünü ettiğim sahnelerin birinde Terry ve Polis Şefi Sandy’yi canlandıran Aaron Pierre ve Don Johnson’ın karşılıklı konuştuğu dakikalar filmin izlemesi en keyifli anlarından bazılarını içeriyor ve akla Quentin Tarantino, Michael Mann gibi ustaların sahnelerini getiriyor. Radarımıza ‘‘The Underground Railroad’’ adlı diziyle ilk kez takılan Aaron Pierre’in Terry Richmond rolünde müthiş bir iş çıkardığını ve hatta buradan bu karakter üzerine muhtemel bir franchise inşa edilebileceğini de söyleyebiliriz. Üstelik bu rolü aslında John Boyega’nın canlandıracağı ama çekimler başladıktan birkaç gün sonra seti terk edince (kimilerine göre ailevi problemler, kimilerine göre yapımla ilgili sıkıntıları yüzünden) çekimlere ara verildiği ve aylar sonra Pierre’in dahil olmasıyla yeniden başlandığı düşünülürse… Aaron Pierre’in birkaç filmde daha Terry Richmond olarak karşımıza gelmesi çok da fena olmazdı doğrusu, tabii senaryolar ‘‘Rebel Ridge’’deki kadar usta işi olacaksa. Bu arada hazır konu açılmışken, Saulnier’nin aslında 2018’den beri bu film üzerinde çalıştığını, önce pandamı yüzünden çekimlerin ertelendiğini, ardından da Boyega krizi yüzünden işin iyice uzayıp bugünlere kadar gecikildiğini de not olarak ekleyelim.
Polis yolsuzluğuna karşı tek başına savaşan intikamcı kahraman Terry Richmond’un gerilim ve aksiyon yüklü macerası izleyiciyi aptal yerine koymayan, işi aksiyona yıkarak gösterişli sahnelerle puan kazanmaya çalışmayan özgün bir filme dönüşmüş. Başta Aaron Pierre ve Don Johnson olmak üzere oyuncu kardosunun da birinci sınıf bir iş çıkardığı ‘‘Rebel Ridge’’ her hafta çok sayıda dizi ve film gösterime sokan Netflix’te nadir olarak bulabildiğimiz üstün nitelikli yapımlardan biri; türün meraklısı kaçırmasın.
Filmin Notu: 8/10