Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, ruh sağlığı ve yaşam hakkı için barış çağrısı yaptı. Derneğin yazılı açıklamasında, “Savaşlar sebep oldukları yıkım ve yoksunluklarla temel bir halk sağlığı ve ruh sağlığı sorunudur. 1 Eylül 1939’da, Nazilerin Polonya’yı işgali ile başlayan II. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insan hayatını kaybetti. Üzerinden 85 yıl geçmiş, insanlık kendini, bir gün önce dost bildiklerini Srebrenitsa’da, Ruanda’da, Irak, Afganistan, Çeçenistan, Somali, Uganda’da, Ukrayna’da ve adını anamadığımız pek çok ülkede katletmişken, bugün de başta Ortadoğu coğrafyası olmak üzere dünyanın pek çok yerinde savaşlar, soykırıma varan saldırılar devam ediyor. İnsanlık geçmişindeki yıkımlara, acı deneyimlerine rağmen ne yazık ki ders alamıyor, barışı kurumsallaştıramıyor” denildi.
Savaşlar şiddeti meşrulaştırıyor
Savaşın etkilerinin sıralandığı açıklamada şu uyarılar yer aldı: “Savaşlar sadece bireylerin değil toplumların ruh sağlığını etkiler. Savaşlar sonrası en çok ve doğrudan artan hastalıklar arasında ruhsal hastalıklar ilk sırada gelmektedir. Depresyon, travma sonrası stres bozukluğu olmak üzere kaygı bozuklukları, alkol madde kötüye kullanım ve bağımlılıkları yüksek oranlarda baş gösterir. Şiddetin meşrulaşması ve sıradanlaşmasıyla da toplumsal yapıda onarılamaz hasarlar oluşur. Sadece kendi ülkemizde değil topraklarımızdan çok uzaklarda yaşanan savaş, pek çok açıdan her birimizi etkiler. Her gün çeşitli kanallarla ölümlerin, saldırıların görüntülerine maruz kalan bireyler için şiddet sıradanlaşmaya başlar. Yalnızca kendi türüne değil, yeryüzündeki tüm canlılara zarar verme potansiyeline ve ne yazık ki davranışına sahip olan insanlığın, dolayısıyla dünyanın umudu barıştadır. Böyle bir dünyada barış umudunu diri tutmak hepimiz için zor ama bir o kadar elzem bir görevdir.” (istanbullook)