Türkiye’de sol muhalefet üzerinde derin izler bırakan 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. 44 yıl önce bugün, Ordu yönetime el koyarak, Meclis’i feshetti, siyasi partileri kapattı ve Anayasal düzeni askıya aldı. Binlerce kişi tutuklanırken, ağır insan hakları ihlalleri yaşandı. Darbe, Türkiye’de yıllar süren bir askeri yönetim dönemi başlattı, ülkenin siyasi ve toplumsal yapısında kalıcı değişikliklere yol açtı. Darbenin etkileri, demokrasi ve insan hakları açısından halen tartışılıyor.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 12 Eylül darbesinin 44. yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Hak ihlallerine karşı demokrasi mücadelesini südüreceklerini vurgulayan Tanrıkulu, şunları söyledi: “12 Eylül Darbesi tarih boyunca insan hakları ihlalleriyle, işkenceyle, ölümle hatırlanacak ve lanetlenecek… Darbenin insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, düşünce ve ifade özgürlüğüne verdiği zararların etkileri bugün de artarak sürüyor. 1961 Anayasası ile yaşamımıza giren ‘anayasal yurttaşlık’, ‘temel insan hakları’ kavramları 12 Eylül Darbesi ile yok sayıldı. Temel insan haklarının çiğnenmesi normalleştirildi. 12 Eylül darbecileri ve ardından gelen darbe hükümetleri, yaptıkları düzenlemelerle ‘hukukun üstünlüğü’ yerine vatandaşına güvenmemeyi temel aldılar…
İşkenceden yargısız infazlara, idam cezasından gözaltında kayıplara şiddetin meşrulaştırılıp olağanlaştırılması, sorumluların açıkça korunması, bugün içinde boğulduğumuz insan hakları ihlallerinin ve cezasızlık sorununun da kaynağı durumuna geldi. Temel insan haklarına dokunulamayacağı ilkesinin, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının yok edilmesi ile birlikte 12 Eylül Darbesi asıl amacına da ulaştı.
’20 yıldır biz ağladık işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde…’ sözleri 12 Eylül darbesinin neden yapıldığını ve bugün yaşadığımız sorunları açıklamaktadır. Tüm darbeci zihniyete karşı olarak insan hakları ihlalleri karşısında dayanışma göstermeye devam edeceğiz.”
Darbeler ve Anayasa….
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümününde anayasa tartışmalarıyla ilgili değerlendirme yaptı. “Tüm darbeleri lanetliyoruz ancak anayasal gelişmeleri darbelerle özdeş kılmamak gerekir” diyen Kaboğlu, şöyle devam etti: Bu açıdan 1982 Anayasası, 1987’den 2004’e kadar demokratik yönde değişiklikler geçirdi. 2007-2017 arasında ise tam tersine otoriter yönde değiştirildi. Hükümet ilga edildi. Bu açıdan bugün Türkiye’nin anayasa sorunu; bir, yürürlükteki Anayasa’ya saygı, ikincisi anayasa değişikliği ve TBMM önünde sorumlu bir hükümetin kurulması şeklinde olmalıdır.” (istanbullook)