Son yazımda şöyle bir cümle kurmuştum:
“Erdoğan bir oyun kuruyor… Ve kanımca kurduğu oyun tıkır tıkır işliyor… Türkiye’de ekonomi başta olmak üzere yurttaş için her şey kötüye giderken siyasette her şey Erdoğan’ın istediği havada gidiyor…”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turda Erdoğan’a yenilen ana muhalefet partisi yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Oluşan siyasi rüzgarla birlikte CHP, AKP ile arasındaki farkı açtı. Bu durum neredeyse tüm anketlere yansıdı. Ne var ki bir kaç aydır CHP’nin kendi içinde yaşadığı tartışmalarla rüzgarın “hafiflediği” gündemin en önemli maddelerinden biri oldu. Tüzük kurultayı sonrası CHP içinde cumhurbaşkanlığı adaylık yarışının ileride bir kırılmaya, krize dönüşebileceği açıklamalara yansımaya başladı. İsim belirtmeye gerek yok siyasilerde gerginlik had safhada ve bu tablo konuşmalara yansıyor. Herkesin taraftarları var ve sosyal medyada adaylık rekabeti çoktan başladı. CHP Genel Merkezi’ne, MYK’ye, PM’ye büyük bir görev düşüyor. Adı konulmamış tansiyonu düşürmesi, Erdoğan’ın kurduğu oyunu bozması, erken seçim sandığının halkın önüne gelmesi için bastırması gerekiyor.
“Tansiyon” demişken… Geçtiğimiz hafta tv100’e çıkan CHP’nin eski genel başkanı Kılıçdaroğlu gazeteciler Kübra Par’la, Gürkan Hacır’ın sorularını yanıtladı. 6’lı masa ve adaylık süreci hakkında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını kısaca anımsayalım:
“Bütün yük benim sırtımda kimse Meral Hanım’a bir şey demiyor. Neden masadan ayrıldı? Hangi gerekçeyle masaya geri geldi? Masaya neden kumar masası dedi? Neden Erdoğan’a gittin? Siz bir masada oturuyorsunuz. Masaya kumar masası diyorsunuz sonra geri dönüyorsunuz. Ve seçim kaybediliyor sorumlusu o değil sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu oluyor. Bunda vicdan var mı? Suçlayanlarda vicdan var mı? Hangi gerekçeyle ayrıldı hangi gerekçeyle geri geldi bunu sormak zorundayım?”
Kılıçdaroğlu’nun “Hangi gerekçeyle ayrıldı hangi gerekçeyle geri geldi?” sorusu önemli bir soru. Yanıtını net ve açık bir şekilde hiç bir zaman alamayacağız bir soru!.. Ancak bugüne kadar kamuoyuna yansımamış bir buluşma, gizlenen geceyarısı ziyareti bize küçük de olsa bir ipucu verebilir mi? O zaman soralım… İstanbul’da Kısıklı’da oturan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Beylerbeyi’nde oturan Akşener’i neden ziyaret etti? Ve bu ziyaret neden kamuoyundan gizlendi?
Demem o ki… CHP’li siyasiler siz siz olun birbirinizle ayrı gayrı düşmeyin, siyasi gerçekler ışığında hareket edin. Siyasette oyun üstüne oyun kuran Erdoğan’ın, oyununa gelmeyin!..