CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Ankara İl Danışma Kurulu toplantısında, tüzük çalışmalarıyla ilgili iddialara yanıt verdi. Özel, özetle şunları söyledi: “CHP değişirse, Türkiye değişir’ demiştik. CHP’de genel başkanın, MYK üyelerinin değişmiş olması değişimin tamamlandığını değil sadece başladığını gösteriyordu. Bu önemli sorumluluk artık bize partinin Türkiye’yi değiştirecek şekilde kendini değiştirmesini öğütlüyordu. Türkiye’ye demokrasi vadediyorsanız parti içi demokrasiyi öne alacaksınız. Bunun için de örgütün sesini her aşama, kademe ve kararda dinleyip, örgütün iradesine saygılı olacaksınız. Bolca tartışalım, bolca çalışalım ve sonunda bu salondan güçlenerek çıkalım denen ve benim de çok katıldığım bu söyleme uygun olarak 4-9 Eylül arası altı günlük bir değişim kurultayını öngördük. Parlamento grubumuz, il başkanlarımız, Parti Meclisi üyelerimizin temsiliyetiyle, güçlü bir katılımla Sivas’a gideceğiz. Değişim kurultayını Sivas’ta başlatacağız. Niye Sivas’ta başlatıyoruz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 9 Eylül 1923’te dilekçeyi verdiler, parti resmen kurulmuş kabul etti.
Havada tüzük taslakları uçuşuyor. Yalan, yanlış bilgilerle birileri partiyi sosyal medyadan karıştıramayan ya da çıktıkları televizyon programları ile karıştıramayan, iktidara müzahir gazetecilere sözde sızdırdıkları bilgilerle karıştıramayanlar şimdi sahte tüzük taslakları ile çıkıyorlar. Bazısı ham taslak, bazısı tamamen uydurma. Şunu görmek lazım ki; 5’inde son tüzük taslağına hepimiz adına oluşturulmuş komisyon şeklini verecek. 6’sı sabahında da kurultay salonunda yeni bir komisyon birtakım önergeleri tartışmak üzere bir araya gelecek. Sonrasında 6’sında tüzüğümüzü, iddia ediyorum, Türkiye’nin en demokratik, kadın haklarına en saygılı, gençleşmeyi en öne alan, geleceğe en doğru perspektiften bakan bir şekilde kimsenin ‘bu öncekinden kötü oldu’ demeyeceği, ‘bir kazanımda geri gittik’ demeyeceği ama çok önemli kazanımları hep birlikte elde edeceğimiz bir tüzüğü ortaya çıkaracağız. 9 Eylül günü hem İzmir’den düşmanın denize dökülüşünün yıldönümünü hem de Türkiye’nin birinci partisinin kuruluş yıldönümünü hep birlikte törenlerle kutlayarak kurultayımızı bitireceğiz ve bütün arkadaşlarımızı memleketlerine huzur halinde yollayacağız.
Mahalle, ilçe, il bazında görüş istedik. Hepsi geldi, dünyadaki 16 ülkenin tüzüklerini tercüme ettirdik. Değişikliklerini gördük, olumlu yerlerini kaydettik, not aldık. Geçtiğimiz günlerde bütün üyelere açık dijital demokratik katılım üzerinden görüş sorduk, 8 bin görüşe ilave 11 bin görüş daha geldi internet üzerinden, 19 bin tekil görüş aldık. Geçtiğimiz günlerde Sayın Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın’la, Sayın Altan Öymen’in yanına gittik, önceki Genel Başkanlarımızın görüşlerini ben bizzat not ettim, getirdim ilgili komisyona teslim ettim. Bugün akşam bir aksilik olmazsa sözleştiğimiz üzere Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip ona tüzük ile ilgili geldiğimiz noktayı anlatıp, önerilerini alacağım. Bazen tüzük değiştirmek için gidip de kanser olduğumuz günler oldu. Öyle bir şeye hiçbirimiz izin vermeyeceğiz çünkü bir tek umutları kaldı; CHP kavga edecek, kendi içinde çatışacak, kutuplaşma olacak. Vallahi hiç bekledikleri olmayacak. Millet ‘Ankara’yı, İstanbul’u, Adana’yı, Mersin’i şimdi 422 belediyeyi nasıl yönetiyorsa, ülkeyi de yönetsin’ diye bizi gösterecek. Kimsenin endişesi olmasın.
Büyük bir motivasyonla, birliktelikle 31 Mart seçimlerinden çıktık. 47 yıl sonra TRT ekranlarında CHP Türkiye’nin birinci partisi… Nüfusun yüzde 65’inde CHP’li belediyeler hizmet veriyor. Mansur Yavaş’ı ağlatan, hepimizi hüngür hüngür ağlatan o tablodan sonra, elbette ki parti birlik, beraberlik içinde olacak. Elbette ki parti tartışılmayacak, sadece daha iyisi için kendi içinde geliştirici tartışmalar yapacak. Elbette ki onlar tartışacak. Bırakacaksınız AK Parti ile MHP birbirine düşecek. Bırakacaksınız, AK Parti’nin içindeki tartışmalar büyüyecek. Bırakacaksınız CHP iktidara yürüyecek. Bundan rahatsız olanlar var ve bu rahatsızlıklarını maalesef yalana dolana buladılar.
Dezenformasyona yüreğim dayanmıyor
Dün çok üzüldüğüm bazı şeyler de okudum. ‘Genel başkan ön seçim sözü verdi. Etrafındakiler o sözü tutturmamak istiyor’ deniyor. Şunu bırakalım, Tayyip Erdoğancılık oynamıyoruz. Yok öyle bir şey. Genel başkanın etrafı kötü bir şey yapıyorsa vebali genel başkanadır. Genel başkana rağmen etrafı yanlış yapıyorsa, orada zaten bir genel başkanlık sorunu vardır. Eğer CHP’nin genel başkanı iseniz, etrafım yanlış yapıyor diyemezsiniz. Bu tüzükte ilk kaldıracağımız madde, ‘İttifak varsa ön seçim yok’ maddesini kaldırıyoruz, uzay boşluğuna gidiyor. Türkiye’de ön seçim isteyip de yapmadığımız bir belediye meclisi ya da bir belediye başkan adayı gösterin. Ön seçimi isteyip de ön seçimi alamayan bir tane örgüt yok. Arkadaşlar diyor ki, ‘Bazı görevden almalar var. Neymiş iki il başkanı ve bir Ankara delegesi değişimci olmadığı için görevden alınmış. İki il başkanından birisi Hakkari… Düpedüz yakını AK Parti’den aday olduğu için kendisi çekilip AK Parti adayına oy verdiği için görevden alındı. Bütün kanıtlarıyla sabit. Diğeri, partinin seçilmiş genel başkanına sövdüğü için görevden alındı. Ankara delegesi de Nallıhan seçimini kazanmayalım diye çalıştığı için görevden alındı. Aksini iddia eden varsa, gelsin konuşsun. Geçmişte yapılanlar bir yana İstanbul il seçiminde Fatih’i seçime sokmayım ki kazanalım diyenlerin şimdi enfeksiyon yarattıklarını görüyorum. Vallahi de yalan, billahi de yalan.
Gelecek seçimlerde ön seçim olacak. Tüzükte kalın harflerle yazacak, sonuçlarına aynen uyularak uygulanacak ön seçimdir. Biri çıksın şimdi söylesin, ‘Özgür Özel ön seçime karşı’ biri çıksın söylesin şimdi. Bu seçimlerde kadın kotası için pencere, gençlik kotası için pencere demeseydik 6 bin 300 kadın ve genç belediye meclis üyesi çıkar mıydı? Kadınların ve gençlerin teminatı örgüt denetiminde ön seçimdir. Tüzük geçtikten sonra geçmişte olup da elden giden bir yetki olursa biz buradayız. Ama aklınızın ucundan geçmeyen yetkileri tüzüğe koymak için gece gündüz gayret sarf ediyoruz il başkanlarımız komisyon şahit, 1200 delege şahit olacak ki bu partiyi iktidara hazır bir hale hep birlikte getireceğiz.
Bu işleri en iyi bilenlerin en çarpık yerden dezenformasyon yapmasına asla ve asla yüreğim dayanmıyor. Ben geçen seçimlerde listelerin hazırlandığı gün sırf oradaki bir maddeye dayanarak 69 vekil diğer partilere verilirken o işe itiraz ediyordum. O işi kotaranların şimdi çıkıp da ‘Özgür Özel ön seçim yapmayacak mı’ diye laf üretmelerine dayanamıyorum. Ben bu partinin hem evladıyım hem şimdiki genel başkanıyım. 2015’te yüzde 86 ile tüm zamanların rekorunu kırmışımdır. Buraya gelmemdeki en önemli güç ön seçimdir… Ne ön seçimden kaçtığımız ne başka bir numara yaptığımız var. Biz numaraları geride bıraktık, aklımızda bir tane numara var. Yüzde 38 son seçimde aldığımız oy. Hedefimiz de bir tane numara var yüzde 51 gelecek seçimde alacağımız oy. Muhteşem uyum içinde provokasyonlara kapılmadan partiyi tartıştırmadan dört başı mamur bir tüzüğü ümit ediyorum oy birliğiyle geçireceğiz.”