Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Tavşantepe’de, 8 yaşındaki Narin’in hayattan koparılmasının ardından tüm Türkiye’de çocukları koruyamayan iktidara büyük tepki tepki var. Narin’in babası Arif Güran, 21 Ağustos’ta saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirmişti. Aramalar çok yönlü başlatıldı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Ancak, Narin 19 gün sonra bir çuvalın içinde pek çok kez aranan dere yatağında bulundu. Narin’in bulunduğu anne, baba, yakın akraba dahil 24 kişi gözaltına alındı ve bugün şüphelilerin gözaltı süresi uzatıldı.
Tutuklu amcanın avukatı dosyadan çekildi, sıva ustası da tutuklandı
Narin’in cesedini dere yatağına gömen sıva ustası Nevzat Bahtiyar, jandarmadaki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Bahtiyar, savcılıkta da ifadesi alındıktan sonra sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde ‘Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan tutuklandı. Narin’in amcası, mahalle muhtarı Salim Güran da tutuklu. Nevzat Bahtiyar, cesedi Salim Güran’ın getirdiğini, dere yatağına gömmesi için kendisine 200 lira teklif ettiğin söylemişti. Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul, ortaya çıkan delilerin ardından dosyadan çekildiğini açıkladı. Toğrul, “5 Eylül 2024 tarihinde Narin’in yaşayıp yaşamadığı dahi bilinmezken Anayasa’nın vermiş olduğu savunma hakkı kapsamında müdafiilik görevi üstlenmiş isek de; dosyada gelinen aşamada diğer sanık ve gizli tanık beyanları, Narin’in ölü bulunması, dosyaya dahil edilen adlı tıp raporlarını göz önünde bulundurarak bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğimden müdafilik görevinden çekilmiş bulunmaktayım” dedi
‘Son sözü savcılar hakimler söyleyecek’
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bugün Külliye’de gerçekleştirilen Kabine toplantısının ardından sürece dair açıklama yaptı. Yerlikaya, “85 milyon bu olaydan son derece üzüntü duyuyor. Herkesin istediği bir an önce bu olayın aydınlığa kavuşması ve adaletin tecelli etmesi. Sayın Cumhurbaşkanımız da Narin kızımızı öldüren kimse mahkemelerde yargılanıp hak ettiği cezaları almasının takipçisi olacağını söyledi. İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz. Son sözü artık hakimler söyleyecek, savcılar söyleyecek” dedi. Narin’le ilgili 21 Ağustos- 9 Eylül tarihleri arasında X üzerinden 15 ayrı etikette 4 milyon 761 bin 420 tweet atıldığını da kaydeden Yerlikaya, şöyle devam etti: “Bu paylaşımlarda bulunan 1 milyon 302 bin 209 hesabın yüzde 38,3’ü yani 498 bin 713’ünün bilgisayarlar tarafından yönetilen bot hesaplar olduğu tespit edildi. Bu içeriklerin yüzde 76’sının ise provokatif amaçlı ve olumsuz olduğu belirlendi.” Yerlikaya, Narin Güran mesajında aileye başsağlığı dilememesinin şüphe kaynaklı olup olmadığı sorulunca, “Oldukça açık yani daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman, anladığı, hissettiği bir durum” ifadelerini kullandı.
‘Devletin gücünün seferber edilmemesi varsa, iki elimiz yakanızdadır’
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Narin’in ölümündeki bütün karanlık noktaların aydınlatılması için araştırma komisyonu kurulmasını istediklerini belirtti. AKP’li Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “Bilip de söyleyemediklerimiz var” sözlerini hatırlatan Emir, “Sayın Ensarioğlu, ‘Bilip de söyleyemediklerimiz var’ diyor. Ne demek bu, neyi saklıyorsunuz? 8 yaşındaki bir çocuk katledilmiş. Bununla ilgili ne biliyorsan söylemen gerekirken beyefendi biliyormuş ama aileyi tanıdığı için söyleyemezmiş. İşte bu anlayış, bu cinayetlerin üzerine gidilmesini önlüyor, aynı zamanda bunların artmasına sebep oluyor.
Bu köyün halkı 21 gündür nasıl susabiliyor? Bu devletin kolluk güçleri, savcısı yok mu? Yoksa ’21 gün olsun da deliller kararsın, Narin’in bedenindeki suça ilişkin deliller yok olsun, bu arkadaşlar bir soruşturma yapsınlar ama deliller gittikten sonra olayın üstü ortülebilir hale gelsin…’ Burada bir görevini eksik yapma varsa, bildiğini söylememe varsa -ki milletvekili öyle diyor- devlet gücünün yeterince seferber edilmemesi varsa iki elimiz yakalarındadır. CHP olarak bölgedeyiz, bu sürecin bir an önce aydınlatılması için CHP olarak Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını öneriyoruz” diye konuştu.