TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin yeni yasama yılının açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, “Yeni dönemde, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili tutumunuz nasıl olacak?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Benim tutumumum meseleyi değiştiriyor olsa meselenin çözümü kolay. Bir kere hukuken, TBMM Başkanlığının ya da TBMM’nin herhangi bir şekilde kendisini mahkeme yerine koyarak tutuklu ya da hükümlü bir sanığı salıverme yetkisi yoktur. Ama TBMM’nin, Anayasa’dan bahsediyoruz, Türkiye’de yüksek yargı organları dahil bütün anayasal kurumların yetkilerini, görev ve sorumluluklarını gözden geçirme yetkisi vardır. Yani bizim bir şey istiyor olmamız ya da herhangi bir arkadaşımızın bir şey istiyor olması başka bir şey ama bunun yasal zemininin mevcut olup olmadığı başka bir şey. Yani burada kesinleşmiş bir yargı hükmü karşısında TBMM kendisini yargı yerine koyarak herhangi bir şahsı bırakabilme, şahsın tutukluluğunu ya da hükümlülüğünü kaldırabilme imkanı, böyle bir gücü yoktur ama gerekirse yüksek yargı organlarının fonksiyonlarını yeniden gözden geçirebilir.”
‘İsrail’in hedefinde Türkiye var’
Kurtulmuş, İsrail’in bölgedeki soykırıma varan saldırgan politikalarını, yeni dönemde ülke siyasetini dizayn etmek üzere kullanacaklarının sinyalini de verdi. Partilerin diyalog içinde olması gerektiğini, şiddet görüntülerinin Meclis’in siyasi olgunluğunun üzerine gölge gibi düştüğünü savunan Kurtulmuş, “Hele hele çevremiz bir ateş çukuruna dönüşmüşken bu konuda devletlerin varlığı büyük tehlike altındayken, Türkiye siyonizmin ve Netanyahu hükümetinin nihai hedefinde olan bir ülke iken bizim basit meseleleri kavga, ayrışma vesilesi haline getirme lüksümüz olamaz” dedi.
Kurtulmuş, Meclis açıldıktan hemen sonra en önemli konunun anayasa değişikliğini olacağını da belirterek, “Geçtiğimiz sene yaptığımız görüşmelerde hemen hiçbir parti kapıyı kapatmadı. Biz zaten bu çalışmalara başlarken partilerin geçmiş dönemlerde ortaya koyduğu bu vaatlerinden de cesaret alarak yola çıktık. Nihayetinde Türkiye’nin özgürlükçü, demokratik, kuşatıcı, kapsayıcı, güçler ayrılığını esas alan çağdaş bir anayasaya ihtiyacı var. Bu anayasayı yapabilirse bu Meclis yapar. TBMM Başkanı olarak benim bu süreçte yapacağım şey, olgun, açık, şeffaf ve herkesin işin içinde olduğu, herkesin görüşlerine itibar edildiği bir müzakere sürecini yürütebilmektir” diye konuştu. (istanbullook)