İstanbul Barosu başkanlığına, Değişim İçin Avukatlar Grubu’nun adayı Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, seçildi. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan Genel Kurul’da, 11 aday yarıştı. 161 seçim sandığında oy sayımı başladı. 11 adayın yarıştığı başkanlık seçiminde, Prof. Kaboğlu, 7 bin 197 oyla başkanlığı kazandı. Kaboğlu’na en yakın rakip olan Yükselişi Hareketi adayı Hasan Kılıç ise 5 bin 537 oy aldı.
Kaboğlu, oy sayımının ardından yaptığı açıklamada, laik ve demokratik Cumhuriyet vurgusu yaptı. Yarışan bütün adayları kutladığını belirten Kaboğlu, “İstanbul Barosu’nun kazanılması hukukun kazanması anlamına geliyor. Değişim İçin Avukatlar Grubu veya listesi kazanmış olsa da aslında bütün gruplar kazandı. Çünkü biz sürekli hukuka vurgu yaptık. Hukuku etkili kılmak için yola çıktık. Hukuk devleti için, demokratik hukuk devleti için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet için yola çıktık. Bu vaatler aslında Anayasamızın temel ilkeleri, üstün ilkeleri Anayasamızın düzenini oluşturan uluslararası hukuk, mahkeme kararları ve hukukun temel ilkeleridir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
“Biz hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız” diyen Kaboğlu, şöyle devam etti: “Hiç kimse unutmasın ki İstanbul Barosu, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğu gibi, bir şirket olmadığı gibi, bir şirket olmadığı gibi, İstanbul Barosu da bir kamu hukuku tüzel kişisidir. İstanbul Barosu bir şirket değildir. İstanbul Barosu kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan avukatların üyeliğini yaptığı koca bir örgüttür.”
‘Değiştirilemez madde’ açıklaması tepki çekti
Kaboğlu’nun, seçim sonrası yaptığı konuşmada, ‘değiştirilemez maddelere dokunulabilir’ yönündeki açıklaması tepki çekti. Kaboğlu’nun o ifadesi tam olarak şöyle: “İbrahim Kaboğlu kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001’de yapıldığı gibi 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14’e insan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961’de öngörülmüş olan insan haklarına dayanan devlet kuralı, 2001’de Anayasa’ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet… Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız.”
Kaboğlu, Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken KHK ile görevinden ihraç edildi. CHP’de bir önceki dönemde milletvekili olarak görev yapan Kaboğlu, Anayasa hukuku alanında ülkemizin en önde gelen bilim insanlarından biri. Kaboğlu, pasaportu da iptal edildiği için, ihraç edildiği dönemde Sorbonne Nouvelle (Paris 3) Üniversitesi’ndeki konuk öğretim üyesi olarak sürdürdüğü derslerini vermek için yurt dışına çıkamamıştı. (istanbullook)