AHMET ERSOY
Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi.
Liyakatsizliğin ve siyasi adanmışlığın yarattığı ağır kamu zararını kampüs hayatı özelinde de gözlemlemek mümkün. Boğaziçi Üniversitesi’ne 2021 yılında yapılan müdahaleden sonra kampüslerin fiziksel yapısında ve kullanım şekillerinde ciddi değişiklikler oldu.
Boğaziçi Üniversitesi, aktif öğrenci hayatı, renkli, kapsayıcı ve çoğulcu kampüs ortamıyla tanınan bir kurum. Müdahaleyle beraber 24 saat yaşayan bu üniversite, küresel eğilimlerle de uyumlu şekilde “daha fazla güvenlik, daha az özgürlük” vizyonuyla yeniden şekillendirildi. Siyasi saiklerle yaratılan yönetim krizi üniversiteyi çoraklaştırdı. Kampüsler ve çevresinde silahlı çevik kuvvetler, sivil polisler ve özel güvenlik birimleri üzerinden yoğun bir kontrol, baskı ve denetim ortamı yaratıldı. Yüzlerce güvenlik kamerası yerleştirilen kampüsler mutlak şekilde güvenlikleştirildi, barışçıl öğrenci eylemleri şiddetle bastırıldı.
Yazıyı okumak için lütfen aşağıdaki bağlantıdan Le Monde diplomatique Türkçe gazetesini ziyaret edin.
