Türkiye seçime mi koşuyor?
Türkiye’nin siyasi sahnesi, hem iç hem de dış dinamiklerin derinden etkisi altında bir dönem yaşıyor. Ülkenin ekonomik, politik, demokratik, ahlaki ve kültürel geleceği alarm veriyor.
Türkiye’nin siyasi sahnesi, hem iç hem de dış dinamiklerin derinden etkisi altında bir dönem yaşıyor. Ülkenin ekonomik, politik, demokratik, ahlaki ve kültürel geleceği alarm veriyor.
Türkiye, İzlanda’dan tarihi galibiyetle döndü. A Milli Futbol Takımı, daha önce 7 maçın 6’sını kaybettiği, bir kez de beraberlik yakaladığı rakibini, 4-2 mağlup ederek büyük sevinç yaşattı. Temposu hiç düşmeyen karşılaşmada, İrfan Can Kahveci, Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler ve Kerem Aktürkoğlu, ağları havalandırdı.
Amazon yağmur ormanlarının en kritik alanlarının yaklaşık yüzde 40’ı korunmuyor. Bu koruma hikayesi aslında bize bir yerlerden tanıdık geliyor.
İmamoğlu, Avrupa ülkelerini mültecileri Türkiye’de tutma politikasından vazgeçmeye çağırdı, “O insanların doğdukları topraklarda onurlu bir yaşam sürebilmeleri, daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğin kapısını aralayacaktır. Bu konuda sorumluluk almalıyız. Artık, bu adaletsiz politikadan vazgeçip, çözümün kaynağında aranması ve yükün paylaşılması vakti gelmiştir” dedi.
Uluslar B Ligi’ne Galler deplasmanda 0-0’lık sonuç ve kötü bir oyunla başlayan milli takım, İzmir’de konuk ettiği İzlandayı 3-1’le geçerken ortaya konan oyun umut verdi.
Türkiye’nin en büyük felsefe hocası İoanna Kuçuradi: “Birçok alanda dünya düzeyinde önemli çalışmalar yapılıyor, ama diğer yandan kişilerin insanlaşmasını engelleyen akımlar artıyor. Eğitimde neyi eksik veya yanlış yapıyoruz? Önce ona parmak basmak gerekir.”
18 Haziran 1922 Pazar günü yapılan Mustafa Kemal ile Türk dostu Fransız şair ve yazar Claude Farrere görüşmesi yaklaşık iki saat sürmüştü. Claude Farrere Mustafa Kemal’le karşılaştığında çok heyecanlanmış, uzun süre konuşamamış, Mustafa Kemal’e olan saygı ve sevgisini elleriyle ifade etmeye çalışmıştı.
İnsan içinden “Keşke bunu yapabilseydik” diye geçiriyor ama gerçek; bu ‘keşke’nin çok zor olduğunu yüzümüze çarptıkça dönüp dolaşıp en önemli motivasyon ve teselli aracımız olan umuda sarılıyoruz. Ancak sorumluluk almadan ve harekete geçmeden edilen umut, en az umutsuzluk kadar ölümcüldür.
Türkiye’nin siyasi sahnesi, hem iç hem de dış dinamiklerin derinden etkisi altında bir dönem yaşıyor. Ülkenin ekonomik, politik, demokratik, ahlaki ve kültürel geleceği alarm veriyor.
Türkiye, İzlanda’dan tarihi galibiyetle döndü. A Milli Futbol Takımı, daha önce 7 maçın 6’sını kaybettiği, bir kez de beraberlik yakaladığı rakibini, 4-2 mağlup ederek büyük sevinç yaşattı. Temposu hiç düşmeyen karşılaşmada, İrfan Can Kahveci, Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler ve Kerem Aktürkoğlu, ağları havalandırdı.
Amazon yağmur ormanlarının en kritik alanlarının yaklaşık yüzde 40’ı korunmuyor. Bu koruma hikayesi aslında bize bir yerlerden tanıdık geliyor.
İmamoğlu, Avrupa ülkelerini mültecileri Türkiye’de tutma politikasından vazgeçmeye çağırdı, “O insanların doğdukları topraklarda onurlu bir yaşam sürebilmeleri, daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğin kapısını aralayacaktır. Bu konuda sorumluluk almalıyız. Artık, bu adaletsiz politikadan vazgeçip, çözümün kaynağında aranması ve yükün paylaşılması vakti gelmiştir” dedi.
Uluslar B Ligi’ne Galler deplasmanda 0-0’lık sonuç ve kötü bir oyunla başlayan milli takım, İzmir’de konuk ettiği İzlandayı 3-1’le geçerken ortaya konan oyun umut verdi.
Türkiye’nin en büyük felsefe hocası İoanna Kuçuradi: “Birçok alanda dünya düzeyinde önemli çalışmalar yapılıyor, ama diğer yandan kişilerin insanlaşmasını engelleyen akımlar artıyor. Eğitimde neyi eksik veya yanlış yapıyoruz? Önce ona parmak basmak gerekir.”
18 Haziran 1922 Pazar günü yapılan Mustafa Kemal ile Türk dostu Fransız şair ve yazar Claude Farrere görüşmesi yaklaşık iki saat sürmüştü. Claude Farrere Mustafa Kemal’le karşılaştığında çok heyecanlanmış, uzun süre konuşamamış, Mustafa Kemal’e olan saygı ve sevgisini elleriyle ifade etmeye çalışmıştı.
İnsan içinden “Keşke bunu yapabilseydik” diye geçiriyor ama gerçek; bu ‘keşke’nin çok zor olduğunu yüzümüze çarptıkça dönüp dolaşıp en önemli motivasyon ve teselli aracımız olan umuda sarılıyoruz. Ancak sorumluluk almadan ve harekete geçmeden edilen umut, en az umutsuzluk kadar ölümcüldür.
© 2023 İstanbul'dan Dünyaya Bakış - Tüm hakları saklıdır.